19 Kasım 2014 Çarşamba

Coming Soon BABY

MERHABA ARKADAŞLAR,

Uzun bir süredir yoktum çünkü güzel haberlerle geçti zamanım. Ne gibi haberlerle derseniz "Bebek Geliyor..."

Evet bir bebeğim olacak 2 yıllık evliliğimin ardından evimiz şenlenecek, aile sayımız artacak ve bol gezmeli bir 2 yıldan sonra azıcık sıkacağız kendimizi.

İlk 3 ayım çok şükür aşırı zor geçmedi halsizlik ve bulantıyla atlattım.

Şuan 3,5 aylığız yani 14w+1d olduk bugün.
Hatta yarın kontrolümüz var cinsiyetini bile öğrenebiliriz.
O kadar yoğun bir dönemden geçiyorum ki galiba aldıklarımla ya da makyajla veya pek yaptığım şeylerle ilgili yazı yazacak mıyım bilmiyorum? Çünkü bu ara bebekle ilgili kafamda fikirler uçuyor sürekli onu düşünüyorum ve sadece onunla ilgili düşüncelerdeyim. Sanırım yazılarım bebekle ilgili olacak biraz...

18 Eylül 2014 Perşembe

KİTAP YORUMU #1 YAĞMUR SONRASI - SARAH JİO

YAĞMUR SONRASI - SARAH JİO

SARAH_JİO_YAĞMUR_SONRASI

İlk önce yazardan başlamak istiyorum.
Sarah Jio, genç bir yazar ve ülkemizde de çok okunan bir yazar haline geldi. Ki bende çok severek okumaya başladım bu yazarı. Anlatım tarzını ve dilini çok beğeniyorum.
Yazarın ilk kitabı Mart Menekşeleri.
Mart Menekşelerini büyük bir hayranlıkla okuduğuma göre bu yazarın diğer kitaplarını da okumaya Mart Menekşeleriyle karar verdim. Mart Menekşelerinden sonra Debbie Macomber'ın serisine başlamıştım. Seriye şimdi ara verdim ve geçen D&R alışverişimde Sarah Jio'yu görünce hemen kaptım tabi. Aldığım Yağmur Sonrası kitabı 2.kitabı yazarın. Seri değil ama sırayla gitmek daha mantıklı geliyor bana.
Arkadya Yayınlarının şu kapak basımı herkes gibi beni de mutlu ediyor çünkü harika kapaklar ve püsküllü ayraçlar okurların hoşuna gidiyor.

Gelelim asıl konumuza;

Kitabın dili harika öncelikle. Konu ilerlemesi insanın kafasını hiç karıştırmıyor herşey tıkır tıkır anlatılmış.
Ana karakterimiz "Anne" 
Yaşlı bir kadın.
Bir gün evinde otururken torunu bir mektup geldiğini söyler ve hikaye orada başlar. Öyle bir hikaye ki ben okurken o hikayenin içindeydim. Sanki bendim Anne. Gözlerimle okuyor muydum, izliyor muydum? bilmiyorum.
Ve hikaye çoook eskilere gider. Anne 21 yaşında sıradan bir genç hemşire.
Sevdiğini zannettiği bir nişanlısı,
hayatının çoğunu beraber geçirdiği arkadaşı.
Savaş vardı ülkede. 1 sene yardıma ada'ya gitmek istiyordu ve gitti de arkadaşıyla.
Ada'ya adım atar atmaz olaylar hemen belli ediyor kendini.
"Westry"
Genç asker.
Büyük AŞK.
Adada büyük bir aşk başlar ama öyle böyle değil.
Anne ve Westry adada o büyük aşkı yaşarlarken bir cinayete şahit olurlar.
Sonunda da bir sene bitmiştir ve eve dönme vakti gelmiştir.
Adada o kadar olaylar, yaşanmışlıklar, dostluklar vardır ki adaya veda ettikten sonra da ilginç bir şekilde bağlantı kurdurtur hikaye.

Bundan sonrası kitabı okumakla çözülecektir.
Ben bu kitabı gerçekten hissederek okudum.Etkileyici buldum ve ilk defa okurken gözümden bir damla yaşın yanaklarımdan aktığını hissettim.Boğazımın düğümlendiği yerlerde oldu, sevindiğim işte bu dediğim yerlerde.
Bu kitap benim şimdiye kadar okuduklarım arasında ilk sıralara yerleşti.

Kitabın ön kapağında yazdığı gibi 

"Umut tükenmiş gibi görünse de ikinci şans her zaman vardır...
Ya yoksa?"


İşte bu yazıyı kitap bitince anlayacaksınız...

OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM...







17 Eylül 2014 Çarşamba

Watsons Hafta Sonu İndirimi Aldıklarım

Merhaba arkadaşlar,
Yoğun bir dönemden geçtiğim için bloğa vakit harcamakta zorlanıyorum. Kurs işlerim olduğu için son 1,5 ayım kaldı sonrasında harika yazılarla burada olacağım.
Bu ara kozmetik ürün satış yapan yerlerde özellikle Gratis ve Watsons'ta büyük bir rekabet görüyorum sizde farkındasınızdır diye düşünüyorum. Sürekli indirim ve tek günlük veya aylık müthiş indirimler söz konusu olmaya başladı.Onlar rekabet ederken haliyle bizde yararlanıyoruz böyle indirimlerde.
Evde o kadar çok ürünüm var ki bir gün hepsini güzelce düzenleyip sizinle paylaşmayı düşünüyorum. Dolayısıyla alışverişe gidince de dur onu da alayım dur şunu da alayım demiyorum artık. İhtiyacım varsa öyle sepete atıyorum.
Uzun süredir düşündüğüm bir konu vardı. O da nemlendiricimi artık gece ve gündüz olarak ikiye ayırma vaktimin geldiğiydi. Yaşım 25 olduğu için nemlendirici artık bir üst level'a geçmiş bulunmakta. Bayanlarda yüzdeki çizgi ve kırışıklıkların 25 yaşında temel oluşturmaya başladığını çoğu yerde okumuştum. bende ne kadar erken önlem o kadar sorunsuz cilt diyerek araştırmaya başlamıştım ki Watsons indirim yapmasın mı? Eee tabi iş çıkışı kendimi watsons'ta buldum.
Sonuç;
watsons_alışverişi_neutrogena_diadermine

Bu şekilde kasanın önüne gelmiştim. Aldıklarım sadece ihtiyacım olanlar.

Deminde bahsettiğim gibi aradığım gece kremi bulunmuştu.
Yoğun bir nemlendirme özelliği var.
Düzenli bir şekilde kullanırsam eğer ben bu kremi zaten bu kadar nemlendirmeye kırışık,çizgi namına bir şeyin olması imkansız.
Ben çok memnun kaldığımı belirtmek isterim.
diadermine_gece_kremi

diadermine_gece_kremi

Aldığım diğer ürünse;
neutrogena_göz_makyaj_temizleyici
Neutrogena göz makyaj temizleyicisi...
Göz makyajtezleyici olarak diğer resimlerimde görmüşsünüzdür BABE'nin temizleyicisini kullanıyordum ve dibinde şuan. Bende indirimdeyken bu ürünü denemek için aldım. 
Kullanmadan önce iyici çalkalamamız gerekiyor çift bazlı çünkü. Hoşuma tek gitmeyen yanı kapaktan başka tıpası olmayışı yanlışla devirsek bütün ürün yerde...
Veee kullandım tabiki hemen sonuç mu?
Diğer temizleyicilerde hep rimel ve göz içindeki kalemler hep kalmıştır gözümde ve sonucundada göz altlarımda siyahlık olarak alırdı ve ayrıca tekrar temizlerdim. ben ilk defa temizledikten sonra makyajsız bir göz gördüm.
Ultra temizliyor yani kalıntısız.
İyiki almışım diyorum.

Bu yazınında sonuna geldik.
OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜRLER...





4 Eylül 2014 Perşembe

Ferahlatıcı, mis gibi kolonyalar mı?

Merhaba arkadaşlar,
Bugün sizlere hayatımda böyle mis mis kokan kolonyalar görmediğimi söylesem ?
Uzun süredir görüp almaya yeltenipte bir türlü almadığım Rebul kolonyaları sonunda kasaya getirdim.
Biri Mandarine biri de Jasmine...


rebul_mandarine_jasmine_kolonya

Ürünler rafta gayet şık bir şekilde duruyor ama kutudan çıkarınca cam şişesiyle gerçekten görünüş olarak güzel duran bir ürün. Diğer küçük boyları plastik şişede daha çantalık ürünler bunlar 270 cc.



rebul_mandarine_jasmine_kolonya

MANDARİNE'le başlamak istiyorum. Kokusu o kadar hoş o kadar keskin ki şişeyi burnunuzun dibinde tutacağınıza eminim. Kokuları o kadar da kalıcı. Ve kutuların arkasına kokuların hikayesini yazmışlar bu kadar olur diyor insan bayıldım yani.


Rebul_mandarine_kolonya

Beni benden alan koku da YASEMİN,
o kadar hoş, hafif ki anlatamıyorum gidip koklamanız lazım yani.
Yasemin çiçeğinin kokusunu ben her zaman çok sevmişimdir. Benim kokum olduğuna inanırım yani.
Bununda arkasında hikayesi hoş bir dille anlatılmış.


Rebul_jasmine_kolonya


Bu ürünlerin diğer kokuları da var tarçın,aqua ve lavanta gibi ama ben lavanta kokusunu erkek parfümüne benzetiyorum. Lavanta dalında çok güzel kokan bir bitki ama parfüm ve kolonyalarda koku çok ağırlaşıyor ve benim hoşuma gitmiyor.
Evimde sık sık kullanıyorum ve bütün ev kokuyor yani ve bahsettiğim gibi kokuları çoğu parfüme on basar kalıcılıkta.

OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM...

28 Ağustos 2014 Perşembe

SEVDİĞİM İKİLİ AHUDUDULU KİL MASKESİ VE BÖĞÜRTLEN SABUNU

MERHABA ARKADAŞLAR,

Bugün harika bir yazıyla buradayım. Sıcaklardan insanın canı hiç bir şey yapmak istemiyor. Ama cilt bakımını aksatmamak lazım diye düşünüyorum. Cildim kışın bölgesel olarak pul pul dökülen bir cilt ama şuan havanın etkisiyle yağlı cilt tipine dönmüş bulunmakta ;)

Bugün size kullandığım ve çok memnun olduğum iki üründen bahsetmek istiyorum. Biri haftada bir bazen iki kere kullandığım bir ürün olan kil maskesinden bahsedeceğim. Digeri ise bayram tatilinde aldığım böğürtlen sabunu...

İlk önce maskeden bahsetmek istiyorum. Bu maskeyi bir watsons alışverişimde ambalajının şirinliğine ve kokusuna bayılarak almıştım. Ben nedense çok büyük ürünleri pek sevmiyorum. Böyle minik olsun. Bu maskeyi çok büyük beklentiler içinde almadım tabiki. Böyle bir beklentiyi araştırıp soruşturmadan yaratamam. Ama ama ama ta ki bu ürünü yüzümden temizleyene kadar... 
Bildiğin harika bir kil maskesi çıktı ortaya ve çok memnun kaldım. Evimde çok ünlü bir markanında kil maskesi var ve hiç bir fark göremedim açıkçası + üstüne birde mis kokusu var. 


watsons_ahududulu_kil_maskesi

Bu ürün ahududulu bir kil maskesi "çamur terapisi" diyerek güzel bir ambalajla alıcıya sunulmuş. Bir kadın olarak biz kadınlar için her zaman içerik etki önemli ama her zamanda ambalaj bizi çekmiştir. Hangimizin evinde ambalajı sayesinde almadığımız ürün yok ki ;) 

Birde piyasadaki kil maskesinden farklı olarak içinde iri tanecikler mevcut. Bu demek oluyor ki ilk sürerken peeling etkili bekletirken de harika bir maske etkisi yapıyor.
Cildi gerçekten aydınlatıcı ve temizleyici etkisi olduğunu düşünüyorum.

Eğer bir gün görürseniz ve ihtiyacınız varsa denemenizi tavsiye ederim. Böyle bir ürün yerine pahalı bir ürüne para vermeye gerek olmadığını düşünüyorum.



watsons_ahududulu_kil_maskesi


Gelelim diğer güzel bir ürüne "Böğürtlen Sabunu"
Yukarıda bahsettiğim gibi cildim kışın çok kuruyor dolayısıyla yüze sabun mu aaaaa diye bağırarak kaçabilirdim. 
Bu ürünü bayram tatilinde Uludağın eteklerinde köylü kadınların el emeği göz nuru tezgahlarında görerek ve konuşarak edindim. Kadınlar bu sabunları hiç bir kimyasal maddesiz yapıyor. Kendi topladıkları bögürtlenleri (resimdekiler tezgahta yemelik satılıyor, resim filtresiz güzelliğe bakar mısınız?)
böğürtlen

Bu böğürtlenleri kendi emekleriyle işlemden geçirip sabun haline getiriyolar. Oradaki insanlar kimyasal nedir hayatlarında görmemiş herşey doğal, güzel.Neyse konudan sapıyorum sanırım ;)

Böğürtlen sabununun cilde çok iyi geldiğini onlardan öğrendim. Tabi yanlarından ayrıldıktan sonra internette araştırma yapmaya başlayınca onların dediklerinin aynısı yazıyordu şaşırdım doğrusu.


böğürtlen_sabunu

Cilde en önemli etkisi ve alma sebebim "TONİK" etkisi.
(Sizi bilmem ama ben şu ana kadar sürekli kozmetik markaların toniklerini kullandım.)

Canlandıran, onaran, muhteşem kokuların birleşimiyle ferahlatan meyve içerikli bu sabun, cildin yaşlanmasını engelliyor.
(Daha 25 yaşındayım ama sonuç olarak zamanında önlem almak faydalıdır :) )

Antioksidan maddeler içermesinin yanında, dokuların sağlamlığını ve kolojen üretiminden, alyuvarların iyi işlemesine kadar çok sayıda görevi olan sabun, cildi düzenliyor.

Kokusu uzun süre etkili olan böğürtlen sabunu yağlı ciltlerde yağ ve nem dengesini korur.

Köpüğü ile yapılan masaj deri yaralanmalarında hızlı bir iyileşme sağlar.

Kullanımı: Elde köpürtülerek yüz ve vücudunuzda 1 dakika bekletildikten sonra su ile durulanır.

Şeklinde faydaları var bunlar benim sayabildiklerim sayamadıklarımı siz düşünün. Ben her akşam kullanıyorum bu ürünü. Akşam maskemi uyguladıktan sonra tonik olarakta bu sabunu kullandım. Yüzümü duruladıktan sonra da nemlendiriciyle bakımımı tamamladım. 


böğürtlen_sabunu

OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM...

19 Ağustos 2014 Salı

"KİTAP"

MERHABA ARKADAŞLAR,

Bugün size güzel bir konu hakkında yazmak istedim.

"KİTAP"
"Resim alıntıdır."

Sizin için ne ifade ediyor bu kelime?
Ne hissediyorsunuz kitap sözcüğünü duyunca?
Kitap deyince gözünüzün önüne ne geliyor?
Ben sana kitap dersem sen bana ne dersin?
...

Diye uzayan binlerce soru çıkarabilirim sana. Bir de bu soruları kendime sormam lazım dimi?
Kimisi için kitap öğrenmek demek. Sadece öğrenmek için kitap okur. Bilgisi artsın diye okur.
Kimisi için zaman geçirmektir kitap. Zamanını kitapla geçirmek ister.
Kimisi kokusunu sever sayfaların, saman kağıdının o mis kokusunu.
Kimisi de yazmak için okur, sadece yazmak için.
"Resim alıntıdır."

Peki ben hangisiyim?

Bilmem...

Kitap okumayı çok seven bir insanım. Özellikle okuduğum bir tarzım yok. Kimi zaman korku, kimi zamanda edebiyatta adını duyurmuş ünlü bir yazarın kitabını okurum.Bazen gerçekten beni rahatlatsın diye hafif bir kitapta okurum. Bazen adını hiç duymadığım bir yazar çıkar karşıma onu da okurum.
Ruh halimiz bizi ne okumaya iter aslında. Sevdiğimiz yazar ve tarzlar olabilir ama düşüncelerimiz ne isterse onu okuruz aslında. 

Kitap hayaller kurdurur bize. O ilk satırlara başladığımızda yeni bir hayat başlar gözlerimizin önünde. Karakterleri gözlerimizle çizeriz. Kitap bize anlatır ama biz kafamızda yine de kendi karakterlerimizle eşleştirerek oluştururuz. Sanki kitabı okurken yönetmen biz oluruz. Okudukça oynatırız filmi.
Her bir kitap bize farklı hayatlar ve arkadaşlar edindirir. Arkadaşımız olur oradaki isimler bir nevi konuşuruz okurken. 

Kitap okumak güzeldir. Yeni dünyalar yaratmak için okuyun...

Kitap,kitap,kitap...



OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM.

14 Ağustos 2014 Perşembe

''MUTLU SON' 'LOREAL ÜÇ ETKİLİ KÖPÜK JEL

MERHABA ARKADAŞLAR,

Bu yazımda ortalama oranlarda şuana kadar kullandığım en başarılı makyaj ve yüz temizleme jeli olarak bu ürünü seçiyorum.
Neden diye sorarsanız çok çok iyi temizleyen ürünler var tabiki ama ya rimeli tam çıkartamıyor ya da derinlemesine temizlik hissi vermiyor. Loreal üç etkili köpük jeli ben şöyle kullanıyorum.
İlk önce göz makyaj temizleyicisiyle gözleri güzelce temizliyorum. Ten makyajını da temizledikten sonra bu ürünü güzelce ıslak yüzümde köpürterek mis gibi yapıyordum...


loreal_üç_etkili_köpük_jel

Ta kii bir gün üşengeçliğin korkunç ellerine düştüğümde yorgunluktan direkt bununla yüzümü yıkamaya başladım. Yıkayıp aynaya baktığımda nasıl ya bu ne dedim aynadaki kişiye :) yüzümde bir gram makyaj kalıntısı yoktu. O gün bugündür diyene kadar vakit kısıtlı olduğu zamanlarda aynen bu şekilde yapmaya devam ettim. Arka bilgi bölümününde de bahsettiği gibi derinlemesine temizlik hep yaptığını düşünüyorum.
Ve geçen mutlu sona ulaştı kendisi ve bitti. 
Şuan elimde oldukça temizleyici ürün var onları bitirmek istiyorum bir an önce. Tekrar bu ürünü almak istiyorum. Gerçekten waterproof ürünleri bile kalıntısız çıkarıyor benden söylemesi.
Cilt tiplerine göre çeşitleri mevcut. Benim biraz karma cildim olduğu için bu tam bana iyi geldi. 

loreal_üç_etkili_köpük_jel

OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM.

ENGLISH HOME BODY MIST

MERHABA ARKADAŞLAR,

Bu yazımda size harika, mis gibi bir ürünü tanıtacağım. Yazın parfümden ziyade vücut spreyleri daha kullanışlı oluyor. Kokularıyla hafiflikleriyle daha ön planda raflarda duruyor. Hele şişeleri harika...
english_home_body_mist
english_home_body_mist

Geçen bir alışveriş merkezinde her zamanki gibi English Home önünden geçerken yine kendimizi tutamayıp attık içeri. İnsan nereye bakacağını bilemiyor orada, huzurlu çiçekli konsept insanın içini açıyor resmen. Raflar arası gezerken koku bölümünün önünde kilitli kaldık sonuç olarak. Oda parfümleri vücut spreylerini en baştan sonuna kadar koklaya koklaya durduk. Oda kokularından birine bayıldık ama haliyle o da ellerinde kalmamıştı. Sanırım en çok tercih edilen kokuydu. bir dahaki sefere diyerek vücut spreylerinde bu koku da kaldık ve sonuç kasa :)

Harika bir gül kokusu var. Yaza çok uyumlu olduğunu düşünüyorum.Sıktıktn sonra havayla temas ettikçe gül kokusu buram buram hissettiriyor kendini. Zaman geçtiktçe gül kokusu öyle hafif, hoş oluyor ki anlatamam. Eğer yolunuz düşürse ki herkesin düşüyordur denemenizde fayda var birde arıyorsadınız sprey tam üstüne bastınız...



OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM.

8 Ağustos 2014 Cuma

Kremalı Mantarlı Tortellini

Merhaba Arkadaşlar,

Bugün diğer günlerden farklı olarak bir tarif paylaşmak istedim.
Bu tarifi akşam yaptım ve bayılarak yedik eşimle.
Normalde de makarna hastasıyımdır o yüzden çeşitlerini de yapmakta fayda var.Genelde dışarıda her restaurantta menülerde olan bir makarnadır bu.Eğer makarna yiyeceksem krema ve mantar ikilisine bakarım ilk önce varsa hemen onu sipariş ederim.
Akşamda bide evde yapalım şu tortellini makarnayı dedim ve yaptım. Sonuç enfes...

Malzemelerle başlayalım;




  • 1 paket tortellini makarna (peynirli,ıspanaklı çeşitleri var sizin tercihinize kalmış)
  • 500-750 gr mantar (bu da sizin makarna içindeki mantar yoğunluğunu sevmenizi kalmış)
  • 1 paket krema
  • 3 diş sarımsak (sarımsağın yoğunluğu da size kalmış isterseniz koymaya da bilirsiniz)
  • 50 gr tereyağ
  • 50 gr margarin
  • çok az sıvı yağ
  • tuz
  • 1lt su



Yapılışına geçelim;


İlk önce makarnadan başlayalım.
1 lt suyun içine 7 gr tuz ekleyelim. Yaklaşık bir tatlı kaşığına denk geliyor.
Suyu kaynatmaya bırakalım.Kaynamaya başlayınca makarnayı suyun içine atalım ve yaklaşık olarak 15 dk pişirelim.Normalde 11 dk deniyor ama ben 15 dk tercih ediyorum.



Makarna pişerken diğer tarafta vok tavamıza tereyağı,margarini ve sıvı yağı ekleyelim ve eritelim.

Eridikten sonra kızan yağın üstüne mantarları ekleyelim. Ara sıra karıştırarak soteleyelim.
Sotelenen mantarların üstüne ince ince kıydığımız sarımsakları da ekleyelim.



Güzelce harmanlandıktan sonra kremayı da ekleyerek pişirmeye devam ediyoruz.


Kremayla mantarlar iyice özdeşleştikten sonra biraz tuz ilaeve ederek sosumuzu bitirmiş oluyor. Ama altını kısık ateşte tutmaya devam ediyoruz. Çünkü pişen makarnamızı da tavaya süzerek ilave ediyoruz.

Makarnamızı yavaşça karıştırıyoruz.İçindeki peynirleri dağılmasın diye.
Makarna sosla iyice harmanlandıktan sonra,

Servise geçebiliriiiizzzzzzzzzz. Kremalı mantarlı makarnamız bitmiş bulunmakta.

Derin makarna tabaklarına koyarak servis edebilirsiniz. Dilerseniz üstüne Parmesan peyniri ekleyerekte servis yapabilirsiniz.
AFİYET OLSUN...

OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM.
YORUMLARINIZI BEKLİYORUM.

6 Ağustos 2014 Çarşamba

VÜCUT ÜRÜNLERİM

MERHABA ARKADAŞLAR,

Tatil serisine devam ediyorum.Bundan sonra cilt bakım ürünleri yazısını da paylaşıp tatil ürünlerini bitirmiş olacağım.Yayınlanmayı bekliyor...


vücut_ürünleri

Tatilde saçtan sonra en çok önem verdiğim diğer konu vücut oluyor. Güneşten korumakla yetmiyor ve devamını getirmemiz gerekiyor. Dolayısıyla duş ve duş sonrası da önem kazanmış oluyor.
Yazımıza Palmolive Thermal Spa duş jeliyle başlayalım. Ben bunun kokusuna bayılıyorum.Arada değiştirsem de tekrar bunu alıyorum.

 Duş jelini kullandıktan sonra body scrub olarakta Watsonstan aldığım Sakura Bella'yı kullandım.Tanecikleri az olsa da nemlendirici özelliği hoşuma gitti ve taneleri de rahatsız edici gelmedi bana.

En son aşamada tekrar Watsonstan aldığım body lotion olarak kullandığım bu ürün tamamen harika orkide kokusuna kanıp aldım ve pişman olmadığım bir ürün oldu. Yapış yapış bir his hiç yapmadı bende öylesine aldığım bir üründü kendisi ama çok memnun kaldım.Bir ara orkide kokulu ürünlere baya takılmıştım o esnada almıştım ve çok bereketli geldi bana sıkılmadan kullanmaya devam ettiğim bir ürün oldu kendisi. Bitene kadar da başka vücut losyonu almayı düşünmüyorum. Gözünüze bir yerlerde takılırsa almanızı öneririm.


OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM.
 YORUMLARINIZI BEKLİYORUM.

SAÇ BAKIM ÜRÜNLERİM

MERHABA ARKADAŞLAR,

Bugünkü yazım tatilde kullandığım saç bakım ürünlerim.
Yazın saçların bakıma çok ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.Tatiller, düğünler, davetler derken saçlar çok işlem görmüş oluyor.Dolayısıyla bakım oranıda artmış oluyor. Bana göre saçlar yazın daha ön plana çıkıyor. Kıyafetlerden midir? küpelerden, gözlüklerden midir? bilmiyorum da kışa oranla daha görünür oluyor.


down_under_naturals_argan_oil


Derken gittiğim tatilde yüzüp duş aldıktan sonra DOWN UNDER Naturals'ın argan yağlı sıvı saç kremini kullandım. Islak saça tarama işlemini uygulamadan önce kullanıyorum. Ben bu ürünü İstanbul'da da sürekli kullanıyordum ve çok memnundum. Tatilde daha çok faydasını da gördüm. Güneşlenmeden dolayı kuruyan saçlara iyi geldiğini düşündüm.
Daha sonraki aşamam ise taranan saçlarıma sürdüğüm saç yağlarında 1 numara olduğunu düşündüğüm bir ürün Loreal extraordinary oil. Spreyle yumuşayan saçlarıma bu yağı da sürdükten sonra hafiflemiş yumuşacık saçlarım oldu. Tatilde yıpranan saç etkisini bu ikiliyle hiç fark etmedim.


OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM.

YORUMLARINIZI BEKLİYORUM.

4 Ağustos 2014 Pazartesi

GÜNEŞ KREMLERİM

MERHABA ARKADAŞLAR,

Tatilde kullandığım ürünlerin yazılarına başladım.İlk olarak güneş ürünleriyle başlamak istedim.
Daha önceki senelerde de kullandığım marka olan Garnier koruyucu sütü bu senede kullandım.
Kendisinden oldukça memnunum.Daha önceki yıllarda kullandığım ürünlerde kızarma aşamasını hep yaşıyordum.Beyaz tenli olduğum için daha çok tenimi korumam gerekiyordu.Garnierda kızarma aşamasını dikkat ederekte olsa yaşamamaya başladım o yüzden bu markada takılı kaldım.



garnier_ambre_solaire

Ürünün bize vaat ettikleri ise şöyle;
  • Güneş korumasında klasik yöntemlerden vazgeçemeyenlere.
  •  Cildinizi UVA ve UVB ışınlarının zararlı etkilerine karşı etkin bir şekilde korur.
  •  Kaktüs nütriflavonları ile cilt nemlenir.
  •  E Vitamininin anti-oksidan özelliği ile cildi erken yaşlanmalara karşı korur.
  •  Yağsız, yapışmayan doku
  •  Suya ve kuma karşı dayanıklıdır.
 Ve kullandığım diğer ürün ise tatile gitmeden hemen önce aldığım SOLAİT MATTIFYING FACE FLUID;



solait_mattifying_face_fluid



Özel formülü sayesinde güneşin zararlı 

etkileri sonucu oluşan kırışıklıkları 

engellemeye yardımcı olur. Seyahat 

boyu ürün olduğu için yolculuklarınızda 

rahatlıkla çantanızda taşıyabilirsiniz.





Bize bunları vaadediyor.

Ben ilk defa bu markayı denedim ve gayet başarılı 

buldum.Tatilde sürekli kullandığım bir ürün oldu ve 

kullanmaya da devam edeceğim kanısındayım.

Şuan koruyuculu yüz kremim olarak baş köşede 

bulunmakta.



Tatilde güneşkoruyucu olarak bu ikisini kullandım.



OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜRLER

YORUMLARINIZI BEKLİYORUM...

BİR TATİLİN DAHA SONUNA GELDİK :(

Merhaba arkadaşlar,

Tatili bitirdim ve geldim.Göl evimizde geçirdiğimiz harika bir tatil oldu. Bütün  aile hep beraberdik.
İznik gölü taraflarında yazlığımız.

İlk gün sabah kahvaltıyı yaptığımız gibi Mustafa Kemal Paşa ilçesine bağlı Su Uçtu Şelalesine gittik harika bir yer daha öncede gitmiştim. Eşim hiç düşünmeden bu buz gibi suyun altına attı kendini keyifli dakikalar geçirdik burada,  piknik yaptık, doğanın güzelliklerini izledik.Sıcak havada şelale sularının noktacıklar halinde üzerimize gelmesiyle üşüdük.


Daha sonraki gün Uludağ maceramız vardı.İlk durağımız Uludağ'a çıkmaya yeni başladığımız zamanlar Ulu Çınar oluyor. 600 seneyi aşkın bir yaşı var.Çınarın etrafı köylülerin sattığı meyve ve hediyelik eşyalarla süslü.
Tabi büyük çınarın altında çaydanlıkla servis edilen masalardan birinde oturduk.Her yer yemyeşil, oksijen deposu ve şehirden uzakta ve yüksekte her şey mis.

Yolumuza çayımızı içtikten sonra devam ettik.İlk önce oteller bölümüne zirveye çıktık. Daha sonra Sarıalan bölgesine gelip teleferik maceramıza başladık. Teleferik dağdan Bursa'ya iniyor. Tercihe göre gidiş-dönüş yapılabiliyor.Biz arabayla gittiğimiz için gidiş dönüş bindik. 

Harika bir manzara vardı, insan bakmaya doyamıyor. Bursayı başından sonunu görebiliyorsunuz. Dağdan inerken sadece bizdik teleferikte.Aşağı inince tekrar bileti okutmak zorunda kaldığımız için bu sefer yanımıza Arap bir çiftte bindi. Uludağ'ı Araplar sarmış durumda bizden daha çok geziyorlar ülkemizi.







Diğer günleri bol bol yüzerek, akşamları da İznik'in merkezinde geçirdik.




Gelmemize 1 gün kala gök gürültülü sağanak yağışlı bir akşam üzerinden geriye mis gibi yemyeşil olan bahçe kaldı.


Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Yorumlarınızı bekliyorum.

CATRİCE MATT BLUSH

HERKESE MERHABA, Geçenlerde Rossman'da göz gezdirirken birden dikkatimi çeken bir allıktan bahsedeceğim. Catrice markasına ait hiç ...